Sayfalar

_____________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Cuma, Mart 11, 2016

Emil Michel Cioran | Anların Kıyısında

Caspar David Friedrich | Twilight at Seaside | 1819
Şeylerden aldığımız zevki ayakta tutan ve şeylerin hâlâ var olmasını sağlayan, ağlamanın imkânsızlığıdır: Tatlarını tüketmemize ve bunlardan yüz çevirmemize engel olur. Onca yolun ve kıyının üzerinde, gözlerimiz kendi içlerinde boğulmayı reddettikleri zaman, kuruluklarıyla, hayran oldukları nesneyi koruyorlardır. Gözyaşlarımız tabiatı heba eder, kendinden geçişler de Tanrı’yı... Ama sonunda, bizi de heba ederler. Zira ancak en yüksek arzularımızı serbest mecralarına bırakmayı reddederek oluruz: Hayranlığımızın ya da hüznümüzün çemberine giren şeyler, sadece onları sulu vedalarımızla kurban etmediğimiz ve kutsamadığımız için orada kalırlar.

Böylelikle, her geceden sonra, kendimizi yeni bir günün karşısında bulduğumuzda, o günü doldurma gerekliliğinin gerçekleştirilemez oluşu içimizi ürküntüyle doldurur; ve ışık içinde nerede olduğumuzu şaşırmış bir halde, sanki dünya az önce sarsılmış ve kendi Yıldız’ını icat etmiş gibi, bir teki bile bizi zamanın dışına çıkarmaya yetecek olan gözyaşlarından kaçarız.

Emil Michel Cioran | Çürümenin Kitabı | Çeviri: Haldun Bayrı | Metis Yayınları | 166 s.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder